İstanbul'un kalabalığından, trafiğinden ve gürültüsünden uzaklaşmak isteyenlerin ilk aklına gelen yerlerden biri Prens Adaları’dır. Marmara Denizi’ne serpiştirilmiş bu adalar, tarihi atmosferi, doğal güzellikleri ve araçsız yaşam tarzıyla hem günübirlik kaçamaklar hem de uzun yürüyüşler için eşsiz bir rota sunar. Her biri farklı bir karaktere sahip olan Prens Adaları, ziyaretçilerine çok çeşitli deneyimler vadeder. Peki, hangi ada neyle öne çıkıyor?
1. Büyükada – Tarih, Bisiklet ve Kalabalık Enerji
Prens Adaları’nın en büyüğü olan Büyükada, aynı zamanda en çok ziyaret edilenidir. Ada, faytonların kaldırılmasının ardından elektrikli araçlar ve bisikletlerle keşfediliyor. Aya Yorgi Kilisesi’ne tırmanış, adanın en popüler aktivitelerinden biri. Ada sokaklarındaki tarihi köşkler, çam ormanları, plajları ve sahil kafeleriyle her yaştan ziyaretçiye hitap eder. Gün batımında ada sahilinde yürüyüş yapmak, İstanbul silüeti eşliğinde benzersiz bir manzara sunar.
2. Heybeliada – Doğa, Sessizlik ve Edebiyat Kokusu
Heybeliada, daha sakin bir atmosfer arayanlar için ideal bir duraktır. Çam ormanlarıyla kaplı tepeleri, sessiz sokakları ve manzaralı yürüyüş yollarıyla öne çıkar. Ruhban Okulu, adanın en önemli yapılarındandır. İsmet İnönü’nün yazlık evi müze olarak ziyaretçilere açıktır. Edebiyatçılara ilham vermiş bu ada, kalabalıktan uzak ama kültürel olarak zengin bir deneyim sunar.
3. Burgazada – Sanat ve Sadelik Arayanlara
Burgazada, küçük olmasına rağmen karakteri büyük bir adadır. En çok bilinen ismi, burada uzun yıllar yaşamış olan yazar Sait Faik Abasıyanık’tır. Evi bugün müze olarak ziyarete açıktır. Burgazada’da zaman yavaş akar. Sessiz sokaklar, denize nazır küçük balık lokantaları ve huzur veren gün batımı manzaralarıyla özellikle sanatseverlerin gözdesidir. Kalabalıktan uzak, sade bir gün geçirmek isteyenler için biçilmiş kaftandır.
4. Kınalıada – En Yakın, En Sıcak
İstanbul’a en yakın ada olan Kınalıada, ulaşım kolaylığı sayesinde sıklıkla tercih edilir. Adını, kırmızımsı topraklarından alır. Diğer adalara göre daha az ormanlık alana sahiptir, bu yüzden yaz aylarında sıcak daha fazla hissedilir. Kınalıada’nın sakin plajları ve kıyı boyunca dizilmiş restoranları keyifli bir gün geçirmenizi sağlar. Özellikle hafta içi günlerinde oldukça sakindir.
5. Sedef Adası – Giriş Sınırlı, Doğa Daha Özgür
Sedef Adası, özel mülklerin yoğun olduğu ve genel ziyarete daha sınırlı açık bir adadır. Kalabalıktan uzak kalmak isteyen, sakinlik arayanlar için tercih edilir. Adaya düzenli vapur seferi yoktur; ancak özel teknelerle veya Büyükada’dan dolmuş motorlarla ulaşılabilir. Sessiz koyları, doğal dokusu ve tenha yürüyüş yollarıyla öne çıkar.
6. Yassıada ve Sivriada – Tarihin Sessiz Tanıkları
Bu iki ada, Prens Adaları içinde sürekli yaşam olmayan ancak tarihi önemi büyük olan adalardır.
Yassıada, 1960 darbesi sonrası siyasi yargılamaların yapıldığı yer olması nedeniyle "Demokrasi ve Özgürlükler Adası" olarak yeniden düzenlenmiştir. Müzesi, sergi alanları ve anıtlarıyla anlamlı bir ziyaret noktasıdır.
Sivriada ise daha çok doğası ve geçmişteki sürgünlerle anılır. Şu anda ziyarete açık değildir, ancak ada çevresinde yapılan tekne turlarıyla görülebilir.
Ulaşım ve Adalar Arası Geçiş
Prens Adaları'na İstanbul’dan vapur ve motor seferleriyle ulaşmak mümkündür. Kadıköy, Bostancı, Eminönü, Beşiktaş gibi iskelelerden düzenli seferler yapılır. Adalar arasında ise yaz aylarında bazı özel motor hatları çalışır. Adalarda motorlu araçlar yasak olduğu için yürüyüş ya da bisiklet en yaygın ulaşım yöntemidir.
Prens Adaları, her biri farklı bir ruh taşıyan küçük dünyalardır. Kalabalık ve hareketli bir gün mü istiyorsunuz? Büyükada sizi bekliyor. Daha huzurlu, edebi ve doğaya yakın bir zaman mı geçirmek istiyorsunuz? Heybeli ya da Burgaz bunun için birebir. İstanbul’a bu kadar yakın olup, böylesine başka bir dünyada hissettiren bu adalar, dört mevsim ziyaret edilmeye değer.